Merhaba, benim adım Sinan. 44 yaşındayım, evliyim ve son derece mutlu bir evlilik yaşamaktayım. Aynı zamanda jinekoloji uzmanıyım. Yakın bir arkadaşım olan bir iş adamı bana bir gün kızının muayene olması gerektiğini söyledi. Bu onun ilk muayenesiymiş. Annesinin gittiği doktordan memnun değilmiş. Doktorlar bilir, bu tür bir şey biraz psikolojik olabilir. Ailecek sık görüştüğümüz için kızı iyi tanıyorum. Bana “canıköm” falan diyerek hitap eder. Akşam saat altıya randevu verdim. Annesiyle birlikte geldiler. Kızın sorunu genital akıntıydı. Çok gergindi. Hasta hazırlığı için hemşireye talimat verdim. Bir süre sonra telefonla hazır olduğunu bildirdi. Annesine de “siz de gelmek ister misiniz?” diye sorduğumda kesinlikle istemediğini söyledi. İçeri girdim. Kızımız muayene masasında yatıyordu. Hemşire de belinden aşağı bir örtü koymuştu. Klasik soruları geçip “sorun yoksa kusura bakma ama sormam gerekiyor, bakire misin?” diye sordum. Kızın adı Selin by the way. Selin, “‘Sacmalama Sinan abi, tabii ki” dedi ve “hem niye sordun?” diye ekledi. Ben de valla, muayene esnasında kızlığını aletlerle bozarsam, mustakbel kocana durumu nasıl izah ederiz bir düşün dedim. Bayağı güldük. Epeyce rahatlamıştı. Üzerindeki örtüyü bacaklarından beline doğru biraz kıvırıp her zamanki tabureme oturdum. Selin çok tatlı nefis bir vücuda sahipti. Gerçi mayo ile defalarca görmüştüm, ama şu an gördüğüm bütün amcıklardan farklı geldi bana. İnsan, bu meslekte amcık görmekten bıkıyor. Zaten hepsi hastalıklı geliyor, bir de kokuyorlar ki hiç sormayın. Önce amcığının dudaklarını aralayıp kızlık zarına baktım. Hafifçe kasıldı ve irkildi Selin. “Tamam,” dedim, “sen bakireymişsin, tescillendi durumun, şimdi seni makattan muayene etmemiz gerekiyor.” “Niye o?”, dedi. “Ust kat kapalı,” diye cevapladım. Gene güldük. Aletleri atıp makatını açtım. Epeyce canı yanmıştı. Gerekli işlemleri hızlıca tamamladım. Onunla oynamak beni kazık gibi yapmıştı. Çok nadir heyecanlanırdım ve bu da onlardan biriydi benim için. Seline, “gelecek hafta gelmen lazım,” dedim. “Tamam, ama gene çok acıyacak mı?” diye sordu. “Belki biraz,” dedim. Odadan çıktığımızda Selin kıçının üstüne oturamıyordu.
Ertesi hafta tekrar aynı saatte geldiğinde yalnızdı. Tekrar masaya aldım onu hemşire. İçimde inanılmaz bir sıkma duygusu kaplamıştı. Gereksiz yere ama fazla acı vermeden Selin’in götüyle oynayıp duruyordum. Arasıra ellerimi amcigına sürüyor ve onun en zevk aldığı yerlere baskı yapıyordum. Bir anda bu yasta donuma boşalmaya başladım. Allah’tan üzerimde onluk vardı. İşi kesip “Tamam,” dedim. “İyileşiyorsun ve son kez bir daha görmem gerekiyor seni.” “Söz verdiğim gibi canını yakmadım değil mi?” diye sordum. Selin, “Hayır, haftaya tamam, gelirim Sinan abi,” dedi.
Yalnız, haftaya vizelerim var, acaba hafta sonu olsa olur mu?” diye sordu. Ben de, “Cumartesi akşam saat 7 gibi gel,” dedim. Ok, gönüllü çıktı.
Haftaya cumartesi bütün gün plan yaptım. Hastalarıma bile tam konsantre olamadım diyebilirim. Saat yediye biraz gece Selin damladı. Mini kot etek giymiş, mavi dar bir bluz ve ayaklarında spor ayakkabıları vardı. Daha önceki ziyaretlerinde daha resmi giyinirdi. “Hayrola, spordan falan mı geliyorsun?” diye sordum. “Basket maçına gittik,” diye cevap verdi. Hemşire gitti, “Valla seni ben hazırlayacağım,” dedi ve yan odaya geçmesini söyledim. “Tamam, ben biliyorum yapacaklarımı,” dedi ve odaya girdi. İki dakika sonra “Ben hazırım,” diye seslendi. Odaya girdiğimde eteğini ve külotunu çıkarmış, masaya uzanmış ama örtü bulamadığından mıdır nedir çırılçıplak yatıyordu. Üzerinde bir sütyeni vardı. “Örtü bulamadın mı?” diye sordum. “Valla dolaba baktım ama küçük havlu gibi şeyler kalmıştı,” dedi. Bir an aklıma geldi ki, hemşire kız hafta sonları kirli çamaşırları eve götürüp yıkıyor ve temiz olarak pazartesi getiriyordu. “Kusura bakma,” dedim. “Sorun yok,” dedi Selin. “Zaten yaz hava sıcak.” 20 yaşında bir kız, beyaz bir penye sütyen ve beyaz spor ayakkabılarla çırılçıplak karşımda yatıyor ve bana bakıyordu. Onunla 3-4 yıldır abi-kardeş gibiydik.
“Ayaklarını bağlamamı ister misin?” diye sordum. “Sen bilirsin,” dedi. Kayışlarla çok fazla sikmadan bacaklarını bileklerinden konsollara bağladım. Geçip tabureme oturdum. Eldivenleri takıp kayganlaştırıcı yağı makatına sürdüm. Ve klasik makatla oynama işine başladım. Onu tahrik ediyordum. Bu sefer tepemde örtü de olmadığından göz göze geliyorduk. Çok hoşuna gittiğine emindim. Vajinasında parmaklarımı gezdirmeye başladığımda derin derin nefes almaya ve kasılmaya başladı. Resmen orgazm oluyordu. Dilimle boşalmalarını yalamaya başladım. Hiç olumsuz tepki vermedi. Bir elimle bacaklarını çözdüm. Dizleriyle başımı sıktı. Artık sıkışmak istiyordum. Onu 5-10 dakika yaladım. Defalarca ağzına boşaldı. Elleriyle başımı saçlarımdan kavramış, amcığına bastırdıkça bastırıyordu. Sikim kazık gibi olmuştu. Bir elimle pantolonumu çözüp dışarı çıkmak isteyen yarrağımı dışarı çıkardım. Ayakta durup sikimi makatına yasladım. Bir elimle de amcığını ovuşturup duruyordum
Selim’le randevuma gittim ve muayenehanesinde ona rahatsızlığımı anlattım. Selim, profesyonel bir şekilde beni dinledi. Bu sırada onunla samimi bir bağ kurmaya başladığımı fark ettim. Konuşurken zaman zaman flörtöz bir şekilde gözlerimize bakıp göz kırptığına dikkat ettim.
Muayene sırasında, selim ellerini nazikçe üzerimde gezdirdi. Onun dokunuşları beni heyecanlandırmaya başlamıştı. Tüm bedenimde elektrik çarpması hissediyordum. Bir anda ihtiyacımın sadece muayeneden daha fazlası olduğunu fark ettim.
Selim ile yakınlaşmaya başladıkça, aramızda cinsel bir çekim olduğunu hissettim. Yarım yamalak cümlelerle ona bunu anlatmaya çalıştım ve o da beni anladığını söyledi. İç içe geçerek nefes aldığımız anlarda, Selim’in coşkusu artıyor ve “Evet, böyle devam et” diye bağırıyor gibiydi. Bu sözleri duyduğumda kendimden geçtim ve tutkulu bir şekilde onu beceriyordum. Selim başını sağa sola çeviriyor, bir eli ağzında diğer eli ise amında hareket ediyordu. Kalçasını kaldırıp inerken inlemeleri sınırsızdı.
Orgazma doğru yaklaşırken penisimi onun göbeğine yerleştirirken patladım. Spermlerim göbek deliğinden boynuna kadar fışkırıyordu. Bu yaşta bu kadar boşalabileceğimi hiç düşünmemiştim. Ayakta duracak hâlde değildim ama hala orgazm oluyordum. Selim’in baş ucuna gidip ağzına verdim. İlk başta isteksiz göründü, ancak ardından penisimin üzerine sıçrayan tüm spermleri yalayıp yuttu. Eğilip dudaklarından öptüm ve “Seni seviyorum” dedim. O da beni şımarık bir kız gibi kırpıştırarak “Ben de seni” dedi. “Ciddi misin?” diye sordum. “Ciddi olmasam, ilk deneyimimi seninle yaşar mıydım?” diye cevapladı.
Selimi ıslak bir havluyla temizledikten sonra giyindi. Muayenehaneyi kapattık ve birlikte dışarı çıktık. Arabamla onu evine bıraktım. Annesi ve babası bana çok teşekkür ettiler. Gelecek hafta birlikte piknik yapmak için sözleştik. Ayrıca muayene ücreti teklif ettiler, şoke oldum. “Hayır” dedim içimden, artık yeter!
Piknikte neler yaşadığımızı size sonra anlatacağım, şimdi hastam var.