Koca baldızı beceremeyince ben siktim

Koca baldızı beceremeyince ben siktim

38 yaşında bir çocuk babasıyım, siyah saçlı ve kendine güvenen. Oturduğumuz yerin yanında bir dükkanım var, eşimle eniştemin çalıştığı dükkan sayesinde tanıştım, o zamanlar eşim Zeynep 17, baldızım Hatice 19 yaşındaydı. İnceliği yoktur, genellikle ikisi birlikte alışverişe giderler. Mağazaya her gittiklerinde gülümseyecekler ve özellikle iyi yemek yapan bir mağazaya gittiklerinde oradan ayrılacaklar. Fırsat buldukça gözlerimin içine bakıyorlar. başta öyle geliyordu ama zamanla her geldiklerinde biraz dürüst olmaya başladık, Ve bir gün – sizce kim daha güzel? O sordu. diye sorarken başını öne eğdi. Soruyu sorarken utangaç görünüyordu. Şaşırdım ve ne diyeceğimi bilemedim. Kime söyleyeceğimi şaşırmış bir halde Zeynep ve Hatice’ye baktım. -ikiniz çok güzelsiniz canım -biliyoruz -biliyorsanız neden soruyorsunuz? -Boşa harcama derken ikisini de övmek istiyorum. – Bence kadınlar çiçektir. Her çiçeğin kendine has bir güzelliği ve kokusu vardır. En önemlisi bu çiçeklerdeki su dedim. Hatice başını kaldırıp gözlerime baktı. – Uzatma sonrası soruya cevap alamadık. – Peki. o zaman eğlence yok – tamam. Hatice kızmayacağız yoksa kendime kızmayacağım der. Zeynep sesini çıkarmadı ama yüzünde hep güven veren bir gülümseme vardı. -Kes şunu, sana söylüyorum, yoluma devam ediyorum. Zeynep’in insanı kendine çeken bir çekiciliği ve güzelliği var dediğimde gülümsemenin yerini kahkahalar alıyor. Bir süre sonra öğrendim ki, ne seçersem seçeyim kimse evlenmeyecek diye benimle iddiaya girmişler. Zeynep ile 3 yıllık flörtün ardından evlendik. Hatice bizden bir yıl önce evlendi. .nikahtan sonra tuttuğumuz yeni evimiz dükkândan ve Zeynep’in ailesinden oldukça uzakta, baldızım Hatice zamanla inceldi ve güzelleşti. teslimattan sonra eskisinden biraz daha ağır. Hatice diyeceğim. Hatice haftada en az iki kez yanımıza gelir ve Zeynep ile saatlerce konuşur. Gece olunca Hatice bizde kalmak zorunda kaldı. Aslında Hatice’nin hep bizimle kalmak istediğini hissediyorum. Evde kaldığımız geceleri hep eşimle sevişirim, Hatice’yi düşünürüm ve özellikle tatile denk geldiğinde saatlerce sürer bu. Hatice bir kapıyı veya dolabı açıp kapattığında sesi bize ulaşıyor. Sonunda eşim vazgeçiyor. Bir gün enişteme doğum gününü bizim evde kutlasın dedim, kabul etti, doğum günü geldi, o gün yanımda çalışan işçi hasta olduğu için markete gitmek zorunda kaldım. dükkânı kapatıp eve gittiğimde aklıma kötü bir şey geldi, Hatice’ye kolye ve kart almaya gittim. Eve getirdim, döndüğümde karım ve eniştemden başka kimse kalmamıştı, çocuk yatmıştı, rakı getirdim demedim, rakıyı sakladım. önce Hatice’ye doğum günü pastasının kalanını yapmasını söyledim. Duş aldığımda beni bir sürpriz bekliyordu. Duş aldım. Üstüne koydum. Bu sefer eşofman giymedim. ve oturma odasına gitti. İkisi de oturmuş televizyon izliyorlardı. Hatice’yi açarım – İki sürprizim var. İyi ve kötü sürprizlerim var, önce hangisini istediğini söyleyebilirim. Hatice beş saniye düşündükten sonra – ilk güzel sürpriz dedi. Ben de – iyi. Yalnız, kimse odadan çıkmıyor. Gideceğimi söylediğimde ikisi de gözlerini büyüttü. İkisi de açıkça etkilenmişti. Mutfakta olan rakımı çıkardım. 6 bardak aldım, 3’üne rakı, 3’üne su doldurdum ama Hatice önce sürpriz istediğinden zincir ve etiket verdim. Salona girerken Hatice’ye gözlerini kapatıp ayağa kalkmasını söyledim. Ayağa kalktı ve gözlerimi kapattı. Hatice’nin yanına gittim, bir elimle elini tuttum ve aldığım kartı destenin üstüne koydum. Öte yandan sıra Hatice Zinciri’ne geldi.Geçtim. Kolyeyi boynuna takmaya çalışırken ön tarafım Hatice’nin böğrüne değdi. Yanına dokunmaktan heyecan duyuyordum. Kalçası taş gibiydi. Hatice’nin yan tarafının ortasına aletimin ulaştığı bir yer vardı. Asla bitmez. Çok güzel kokuyor. kolyeyi taktım. Karım koltukta oturmuş bizi izliyor. Hatice’ye gözlerini açmasını söyledim. Gözlerini açtı. Zincire ve etikete baktıktan sonra bana döndü ve iki kolunu da boynuma doladı. Bana sarıldı. O mutlu bir şekilde bana sarılırken, ben onun vücut hatlarını hissetmeye çalıştım. Sarılma aşaması mutfağa gitmemdi. Rakı ve suyu tepsiye koyup sofraya servis ettim. İkisi de şaşırmıştı. Onlar birbirlerine baktılar. Tepsiyi masaya koydum. ikisini de verdim gözlüğünün içine İşimiz bitti Eşim “Ben gidiyorum” dedi. Yatak odasına gitti. Yatak odasına gitti. Onu takip ettim. soyunduk. Karım neredeyse eyalet dışında. Kayınbiraderim evde olduğu için nedense bana vurdu. Karımla seks yapmak zorundayım. Yatağa tırmandık. Karımı kapıya dönük köpek pozisyonunda tuttum. Bacaklarını biraz ayırdım. Yarayı tükürükle ıslatıp ovuşturdum. Düşündüm. Karım. Eğlenmeye başladı ve inlemeleri yükseldi. Hatice duymuyordu. Kaçarken çok fena dövüldüm. Ben tek zannederken eşim küçük bir çığlıkla ağlamaya başladı. karım boşalmadan çok önce. kaldı. Eşofmanımı giydiğimde gözlerim bir an kapının açık olduğunu algıladı. Işık açık olmasına rağmen kapı karanlıktı. O an Hatice olmadığını düşündüm. bize dikkat et Gözlerimin içine baktı, acıklı bir şekilde elini ağzına götürdü ve sessizlik işareti yaptı. O an şoktan ne yapacağımı bilemedim. Ona el salladım ve oturma odasına gitmesini söyledim. Odaya gittim, eşimi aradım. Salona gittim kimse yoktu, Hatice benden utanıyor gibiydi. Yaklaştıkça yaklaştı Hatice salonun kapısına geldi ve beni gördü. Kapının önünde donmuş bir şekilde öylece durdu. Önce yere baktım sonra gözlerine baktım. Gözlerimiz buluştu. Gözlerinde merhamet vardı. Ben de üzüldüm ama olan oldu. Gözünün içine bak – yapma. Korkarım kimseye söylemeyeceğim. Gerçekleşmeyecek. Aslında seni anlıyorum. Uzun zamandır yalnızsın. Ben devamını söyleyemeden Hatice gerisini bitirdi. – sorma. Bazen yalnızlık zordur. Aslında su benim değil, senindir derler. Öyleyse neden buradayız? -Bak istersen bir gün senin evine gelirim daha rahat konuşuruz dedim. Hatice – Anlayışınız için teşekkür ederiz. Yani bir gün seni aradığımda, gelip gelmediğini soracak. – Tabii, neden olmasın? – Sadece bir gün sonra. dedim umursamadan. Kalktım ve eşimin odasına gittim. Hatice’yi düşünerek uykuya daldım. Ben dükkândayken telefon çaldığında üç ay geçmiş olmalı. Hatice buğulu bir sesle seslendi Hatice – nasılsın – nasılsın amca – teşekkür ederim, nasılsın Hatice – peki teşekkür ederim – bugün vakit geçirmek ister misin amca? – her zaman senin için – bir saat sonra evimize gelebilir misin? -Tabii ki yapabilirim, sadece üç saat sonra dükkanı kapatmam gerekiyor. -Hadi yalnızım annem iki günlüğüne teyzeme gitti. Telefonu kapattım ve “Siparişiniz aklımda” dedim. Kapıyı çaldım. Hatice kapıyı açtı. Rahat diyebileceğimiz kıyafetler giymişti. oturma odasına gittik. Durumu sorduktan sonra olayı Zeynep’e anlatıp anlatmadığımı sordu. Ve hayır dediğimde ona söylemedim. Allah rahmet eylesin zeynep kendini iyi hissediyorsun. – nasıl, anlamıyorum. – Görüyorsun, o da senin gibi benim sivilceli ihtiyarımı kastederek bana hakaret ederse, onun kölesi olurum. – neden çıkamıyor? -Ürünümü almadan önce kimse gelmedi. Sonra sırt üstü yattı. Çoğu gece kendi ellerimde kendi adımı görüyorum. -Bak, gerçekten sinirlendim şimdi – özellikle aletini görünce aklımı yitirdim. Bana hepsini nasıl koyduğunu söyle – onları nasıl koyduğuma bak – çok görünür değil. İkimiz de güldük – gerçekten merak ediyor musun? -Evet, kendimi sana verecek kadar söylediklerimden şüphe ettim, bir şey demedim.Anlaması gerekiyordu. Uyandı. Giydiği her şeyi çıkardı. Bana bakıyordu. Yavaşça arkasını döndü. Vücudunun her yerini göstermek istiyordu. Hatice eve dönerken hiçbir şeyi kaçırmamaya çalıştı…vücudunun detaylarını ama ben göstermemeye çalışsam da kendi kendime “Burada bir kadın varken oğlum bir rüya görüyor” diye düşündüm. Durduğun zaman ayağa kalksan ne yapardın?” Kendi kendime şaşırdım. Hatice yine yüzü bana dönünce durdu – Şimdi güven bana. – Peki. önce boynum ağrıdı amıma güldük ve ayağa kalktım. Gömleğimi ve pantolonumu çıkardım. Atleti çıkarırken gömleğimi ve pantolonumu çıkardım. .Odaya gittik. Sadece bir taytım kaldı. Hatice kırılçıplaktı. Öpüşmeye başladık. Hatice benden daha ateşliydi. Hatice öpüşürken vücutlarımızın ön kısımları tam temas halindeydi. sekans. Hatice ateşi düşürmek için iki elini külotumun altına ve kalçalarıma koydu ve kendini zorladı. Aynı şekilde iki elimle belini sıktım ve dilimle ağzını kapattım. ağzına götürürken dili dudağındaydı. Bir elimi onun yanından kaldırdım. Onu Emin’e götüreceğimi anlamış olmalı. Bacaklarını biraz çekti. Orta parmağımı ovuşturdum. yakasında Midem sulandı Parmağıma dokunduğumda titredim ve yatağın kenarına oturdum. Hatice yanıma eğildi. Külotumu kendi elleriyle çıkardı. Hatice benim penisim, Hatice’nin yüzünü gördün mü? Benim horoz dışarı çıkan vahşi bir hayvan gibi dimdik oldu. kafes – Ne var, dedi. -O atın osuruğunu nasıl çığlık attırdığını gör. Tekrar soracak kölem olur musun dedim. -Gel, ben senin kölenim, önümde diz çökmüş olan Hatice’nin başını tuttum. Ağzını yarama götürdüm. Hatice’nin nefesini yaramda hissedebiliyordum. Hatice’nin dudaklarını yaramın tam başına getirdim. Yaramın başı Hatice’nin iki dudağının arasındaydı. Aniden darbemi Hatice’nin ağzına koydum. başladı. Hatice orospu değil. Darbemi almak için ağzını kocaman açtı. Bildiğiniz gibi, tüm at yaralanmaları bulaşıcı değildir. Başını ellerimin arasına alıp yaramı ağzına bastırdım. Ağzından yara aldığımda yüzünü kaldırdı, başparmağı ve parmağıyla burnunun ucunu sıkıştırdı, burun deliklerini açarak nefes almasını zorlaştırdı. E.’ye başladım.Bir süre sonra ağzındaki yarayı aldım. Saçından tutup yukarı çektim. İki bacağını da arkama yaydı ve başparmağı yara izimde olacak şekilde oturdu. iki kol. Amacım onu ​​çimdiklerken ayağa kalkmasını engellemekti. Ellerimi yukarıdan omuzlarına bastırdım. Omzundan tuttuğunda aşağıdan beklemediği bir giriş yaptım. Orada olacak. “OY MOMMMUNITY” diye bağırın. KURS HA orospu, defol kafandan. Sana karşı iyi olduğum sürece beni hayatın boyunca hatırlayacaksın, dedim. Boynundan öpmeye başladım, o varken yaram boştu. Boş olduğunu görünce kulaklarını emdim. Hatice ve ben aklımızı kaybetmeden geri döndük. Hatice’nin tarafı yatağın üzerindeydi ve yatağın kenarından yere kaydı, ben eniştemin arkasındaydım. Tam biniş pozisyonumuzdan sonra, bırakmadan flört etmeye devam ettim. saçları elimde Poposundaki damarlar zonkluyordu. Amin suyuna koydum. Sudaki iz bir amin içeriyorsa, bir amin ve kalp atıyor. Her seferinde bir mayın izi çıkıyor. Hatice bize “OY BİZDE OYYY VAR, OHHHHHHHHH, SIKI BENİ, SONRA İKİ EŞ OMLEY DİKTİK TUTUMU VAR” dedi bu sefer sertleştim, boşalması zirve yaptı. Hatice boşaldıktan sonra kalkıp sigara içti. .Sigara almaya giderkenYağı getir dedim, nedenini sorunca getir bakalım dedim. Oturma odasından bir sigara çıkardı ve yağ almak için mutfağa gitti. Hatice yatakta bacaklarını açmış yatıyordu. Dizlerimi bacaklarının arasına alarak oturdum. Getirdiği yağı alıp önce parmaklarıma sürdüm. Orta parmağımı kıçına soktum. parmaklarım beynine dokunmaya çalışıyor. parmağım delikte Kıçını incitmek için kurdum. Bacaklarının arasında durdum ve aramızda bir boşluk bırakarak üzerine uzandım. Hatice yaramı aldı, kıçımdaki yarayı kendi eliyle aldı. Darbem Hatice’nin elleri arasındayken, sikimi öne doğru iterek poposuna itmeye başladım. Ona bir yara açtım. orta hafif yürümeye başladım. Hatice hareketsiz kaldı. Tatlı bir acı hissetmiş olmalı. Yağı aldım ve yarama sürdüm. Darbemi kıçına getirdim ve ona nüfuz etmeye başladım. Bu sefer darbem bir kayak kayması gibi doğrudan kıçına indi. Kıçımdaki damarları hissedebiliyordum. Kıçına darbe indirirken ileri geri gittim. Hissediyorum. Bu duygu beni çok zorladı. Çok çalışmaya başladım ve Hatice’nin kıçına bir darbe indirirken boşalacak noktaya geldim. . Yengem ikinci eşim gibidir, zaman buldukça hala deliler gibi severiz birbirimizi. Aslında fantezilerimden biri de bir gün ağabeyimle çıkmak.

Bir yanıt yazın